Türk Hamamları

İşten çıkıyorsunuz, eve gidip bir duş alıp dinlenmek istiyorsunuz. Bir düğmeyi çevirip on dakika içinde sıcak suyla, şampuanla yıkanıyorsunuz. Ya eskiden nasıldı ? Eskiden İstanbul’da ve daha birçok şehirde hamamlar vardı. Özellikle İstanbul’da bulunan hamamlar dünyaca ünlüydü. Bu hamamlar iki türdü: Çarşı Hamamları ve Çifte Hamamlar.

Çarşı hamamları sokak arasındaki küçük hamamlardı. Haftanın belli günlerinde kadınlar için, diğer günlerinde de erkekler içindi. Bu hamamlar hamam alemleriyle meşhurdu. Özellikle kadın hamamları sazlı-sözlüydü. Büyükannem “Anneni ilk defa hamamda gördüm, çok güzeldi. Annesi ile konuştuk. Bir hafta sonra onların evine gittik. Annen babanla evlenmeyi kabul etti ve evlendiler.” diye anlatır.

İkinci tür olan Çifte Hamamlarda iki tane bölüm vardı. Bunların biri kadınlar için, diğeri de erkekler içindi.

Türk hamamları başlıca üç kısımdan meydana gelmekteydi: Soyunma yeri, yıkanma yeri ve külhan. Soyunma yeri geniş sofa biçimindedir. Çevresinde sekiler vardır. Müşteri burada soyunup peştamal giyer. Yıkanma yeri büyük bir kubbe ile örtülüdür. Ortasında yuvarlak ya da oval biçimde bir Göbek Taşı, kenarlarında da kurnalar bulunur. Külhan, hamamı ve suyu ısıtır. Burada büyük bir ocakta ateş yanar, hem su kazanını hem de hamamın duvarlarını ısıtır.